İstanbul Travesti Ve Kamasutra

Neredeyse 1500 yıl önce oluşturulmuş ve “Zevk Kitabı” anlamına gelen Kama Sutra, Hindistan’da ise evliliği yaklaşan gençlerin ve evli çiftlerin başucu kitabı niteliğinde. Nedeni ise cinselliğin, evliliğin temel taşı olması.

Bir kocanın karısından, bir kadının kocasından zevk alması kadar doğal bir şey yok, hatta evliliklerde bu kesinlikle gerekli. Kama Sutra, sanıldığı gibi pornografik bir kitap değil, yani ahlaka aykırı şekilde cinsel dürtüleri uyarmaya çalışmıyor. Kama, Hindulara göre yaşamın üç bölümünden biri. Yaşam; dinsel erdem anlamına gelen Darma, zenginlik anlamına gelen Arta, aşk ve zevk anlamına gelen Kama bölümlerinden oluşur. Maneviyat, maddiyat, ruhla birleşik bedensel zevk de diyebiliriz bunlara. Yani yaşamda cinsel zevk de diğer ikisi kadar önemli.

SEKS KILAVUZU

Aşk ve zevkin kitabı anlamına gelen Kama Sutra, sadece seks pozisyonları ile ilgili olmayıp haz dolu cinsellikle ilgili tüm davranışları açıklayan, anlatan bir kılavuzdur. Bu kitap seksin nasıl aşk ile yapılacağını, doruk noktaya varmadan önceki zevkli sürenin nasıl uzun tutulacağını, cinsel tatmine nasıl ulaşılacağını, eşin nasıl tatmin edileceğini, daha keyifli ve aşk dolu bir cinselliği, kısacası aşk yapmayı öğretiyor. Bu kitap ya da öğreti niye mi var? Bu kitap ya da öğretiden neden mi bahsediyorum? Hinduların açık açık söylediği, bizim gibi kapalı toplumların ise gizliden gizliye bildiği bir gerçek var: Cinsellik, hayatımızın en önemli parçalarından biri! (Aksini iddia eden; maneviyatı çok yüksek bir kişi ise sonsuz saygı duyarım, değilse en kısa zamanda iletişim kurmasını beklerim.)

SEVİŞME SANATI

Kılavuzu Kama Sutra olan çiftler seks yapmıyor, resmen “sevişme” adlı bir sanat icra ediyor. Tıpkı etkileyici bir müzik eşliğinde, buz bir zemin üzerinde, incecik kızaklı patenlerle, bir çift tarafından yapılan artistik ve estetik dans gibi… Kama Sutra cinsel ihtiyacın sağlıklı ve eksiksiz şekilde nasıl giderileceğine; sadece bedenle değil, ruhla da sevişmeye; evlilik ve ilişkilere dair önemli ve doğru bir rehberdir. Kama Sutra öncelikle cinsel birleşme öncesinde yapılması gerekenleri anlatır. Sevişme sanatının gerçekleştirileceği odanın güzel kokularla dinlendirilmesinin önemini, yatağın göze güzel görünmesi gerektiğini, vücut bakımının ve sevgi dolu bir muhabbetin gerekliliğini açıklar. Eşin bakışlarını, hareketlerini yorumlama ve ona göre karşı hareket geliştirme becerisi kazandırır. Erkeğin istekli, fakat yorgun olduğu durumlarda travestinin ne yapması gerektiğini öğretir. Baştan çıkarıcı olmayı öğütler. Seksi çağrıştıran öpüşler kondurmak gibi, tüylü kadife kumaşla veya çiçeklerle vücuda dokunmak gibi, büyüleyici danslar yapmak gibi… Kucaklaşmaya, öpüşmeye, dokunmaya, okşamaya, hafifçe ısırmaya, uyarıcı şekilde vurmaya, tırnakları hafifçe bastırmaya, kavramaya, değişik sesler çıkarmaya, ağız seksine dair bilgiler verir ve önerilerde bulunur. Vücudun en duyarlı, öpülmesi ve dokunulması gereken bölgelerini gösterir. İşte bu yüzden adı seks değil, sevişme sanatıdır. Kama Sutra denince akla ilk gelen “kolaydan zora doğru ilerleyen değişik seks pozisyonları”nı ise daha sonraya bırakır. Bu başlıklar ve bu başlıkların sırası bile bir sevişmenin nasıl gelişmesi gerektiğine dair bir tüyodur. Bu aşamaları doğru şekilde yerine getiren, aşk oyunları oynayan, vajina-penis birlikteliği için acele etmeyen çift resmen hipnotize hale gelmiş olur ve sevişme sanatının son perdesi olan penis-vajina birlikteliğinden çok daha büyük haz duyar. Haz odaklı değişik pozisyonlar çiftin birbirine giderek daha uyumlu olmasını, bedenlerini daha iyi tanımalarını, birbirlerine karşı giderek daha rahat olmalarını sağlar. Seks pozisyonlarının çok sayıda olması ve kolaydan zora doğru ilerlemesi bile çiftin cinsel hayatının monotonlaşmasını engeller. Bu yüzden kılavuzu Kama Sutra olan çiftler için her seks aynı değildir, aynı olamaz.

ÖPÜŞLER VE DOKUNUŞLAR… ARDINDAN DEĞİŞİK POZİSYONLAR

Kama Sutra aşk yapma sanatıdır. Travesti ile erkeğin tutku ve ihtirasla tek vücut olmasıdır. Her şeyden önce çiftin birbirini yavaşça soyması, hatta birlikte duş alması, kadının erkeğin kucağına oturması gibi yakınlaşmalar olmalıdır. Kama Sutra’da amaç hem zevk almak hem zevk vermektir. Bunun için öncelikle çiftin hem kendinin hem eşinin en hassas bölgelerini keşfetmesi gerekir. Hazzın kilit noktası sinir uçlarının bol olduğu bölgelerdir. Kulaklar, dudaklar, boyun, göğüsler, göbek, uyluk, diz arkaları, ayaklar ve genital bölgeler en ideal erojen bölgelerdir. Güzel dokunmayı ve öpmeyi bilmek de erojen bölgeleri keşfetmek kadar önemlidir. Bu bölgelere uygulanan hafif ve yavaş dokunuşlar erotik duyum uyandırır ve sevişme isteğini artırır. Eşin bedeninin dudaklarla keşfi ise beyindeki zevk alıcılarını daha da fazla uyarır. Alın, gözler, yanaklar, dudaklar, ağzın iç kısmı, boyun, meme uçları, göbek, kol ve bacak içleri, kalça kıvrımları yumuşak öpüşlerle oldukça hassas hale gelir. İki bedenin de gevşemesi, gözlerin şehvetle kısılması, utangaçlığın tamamen yok olması ile değişik birleşme çeşitlerine, farklı pozisyonlara geçilir. Kutsal V, Şehvetli X, Çivi Çakılması, Yengeç Pozisyonu, Kaplan Sıçrayışı, Fil Bastırması, Ata Binme, Destekli Birleşme, Havada Asılı Birleşme, Catherine Tekerleği, Ayrılan Bambu, Aşk Üçgeni… Bunlar da istanbul travesti ve erkeğin bedenine, gücüne, esnekliğine, şehvetine, uyumuna, ritmine, beraber kazanılmış tecrübesine, almak istediği zevkin oranına kalmış.

istanbul travesti

Güzel Kokan İstanbul Travestileri

Kokusu tüm ruhunuzu teslim alan kişiyi göremezsiniz, kalabalıkta kaybolup gitmiş, sizi içinizde bir sızıyla buluşturup, yok olmuştur. Sizse gözleriniz dolu ve yüzünüzde geçmişten kalan bir öyküyle kalakalırsınız, onun gidişinin ardından… Gideni getirmez ama kokusu sarmıştır her yanı, yansız yönsüz savurmuş, geçmişe gidişlerin en acısını yaşatmıştır, içinizde ise bir kalp sızısı kalmıştır…

KOKULARIN ANLAMI

Peki ya koku sizin için ne ifade ediyor? Belki bazılarınız için yalnızca güzel olmanın bir aracı, kimileri için yalnızca beş duyudan birinin sonucu… Bazıları için ise bunlardan çok daha fazla anlam ifade ediyor. Yalnızca mekânlar, isimler mi anıları hatırlatır sanıyorsunuz? Aslında en çok kokular eski günleri, anıları hatırlatır. Bir parfümle çocukluğunuzda evinize gelen misafir teyzeyi hatırlayabilir, bir diğerinde ise üniversite yıllarınızdaki mutlu anlarınıza dönebilirsiniz. An gelir öyle bir koku vurur ki burnunuza çocukluğunuzun en güneşli günlerini anımsarsınız… Kavun kokusu mesela sıcak yaz günlerini hatırlatır, vanilya ve mahlep kokusu ise çoğu insana çocukluğunu, aile ve yuva kavramlarını anımsatır.

KOKU HAFIZASI

Koku hafızası anılarla aynı anlamdadır, çünkü her yerin, herkesin, her şeyin bir kokusu vardır ve kesinlikle ama kesinlikle koku en iyi, en acımasız ve en keskin uyarıcı ve hatırlatıcıdır! En umulmadık zamanlarda çat diye burnunuza burnunuza dayatılır! Kimi zaman mutluluk verici kimi zamanda hüzne boğucu özelliği olan koku hafızası, insana bazen “Sadece koklamak bile yeter daha fazlasını istemiyorum” diye isyan ettirir.

KOKULAR BİR ÖMÜR UNUTULMAZ

Kokular hafızamızda öyle bir yer eder ki, bir ömür unutulmaz. Biz unuttuğumuzu sanırız ama onlar bir yerden çıkar gelir. Küçücük bir çağrışım, çocukluğumuzu geri getirir! Çocukluğumuzdan kalma en temel, en unutulmaz kokular, hemen herkeste benzerdir… Mesela oyun üzerindeyken sofraya oturmadan koşarak da yiyebileceğimiz o minnettar olduğumuz salçalı sıcak ekmeğin kokusu… Kokladığımızda ne içildiğini anladığımız gazoz kapağı kokusu ya da bir sınıfa girdiğinizde size her an sözlüye kalkacakmışsınız hissini yaşatan sınıf kokusu ve bir klasik çocukluğumuzun Pazar günlerini hatırlatan yıkanmış çamaşır ve sabun kokusu… İşte bu yüzden ne zaman ütü yapsak, pazartesi ve okul stresi yaşarız, yıllar sonra…

KOKULAR PARMAK İZİ GİBİ

Peki, nasıl oluyor bu koku ve hafıza ilişkisi? Bir gül sizin için her zaman aynı kokar. Bir parfümü ikinci kere kokladığınızda ise bunun hemen tanıdık bir koku olduğunu hatırlarsınız. Çünkü bir şeyi yaşamınız boyunca bir kere bile koklasanız, o koku, hafızanızdaki yerini almıştır. İnsan burnunda bin civarında değişik koku reseptörü vardır. Koku alma duyusu ile hafıza birbirlerine sıkı sıkıya bağlıdır. Çevremizdeki kokuları yabancılık çekmeden tanımamızın nedeni bir koku hafızasına sahip olmamızdır. Kokular, kendileriyle bağlantılı olarak geçmişte yaşanan bazı olayları da aklımıza getirirler. Yolda yürürken rastladığımız tanıdık bir parfüm kokusu, bize o parfümü kullanan arkadaşımızı hatırlatır. Bir yemek kokusu, seneler öncesine ait eski bir olayı zihnimizde canlandırabilir. Aynı koku bir insanda güzel hisler uyandırırken, bir başkasında hoşa gitmeyen duygular oluşturabilir. Her insanın kokusu, parmak izi gibi, tamamıyla kendine özgüdür. Bazı araştırmalar ise koku alamayan insanların anılarının da silindiğini ortaya koymuştur. Koku duyusunun bir özelliği de diğer duyularda ki (meselâ duyma ve görme gibi) hafızadan daha kuvvetli bir hafızasının olmasıdır. Yapılan araştırmalarda göze ve kulağa hitap eden uyaranlar, çabuk unutulabilmekte iken koku duyusu, özellikle herhangi bir hadiseyle birlikte hafızaya kaydedildiğinde unutulması çok zor, hatırlanması kolay bir duyu olarak karşımıza çıkmaktadır.

GEÇMİŞİN GÜZEL KOKULARI

Gelelim çoğu insanda güzel hisler oluşturan kokulara; taze çekilmiş kahve kokusu, yeni biçilmiş çimen kokusu, fırından yeni çıkmış ekmek kokusu, kurak yaz günlerinde aniden bastıran yağmurun ardından kalkan toprak kokusu, vanilya kokusu, deniz ve yosun kokusu ise en sevdiğimiz kokular… Peki, sizin unutulmaz favori kokunuz hangisi?

KOKUNUN SEKS GÜCÜNÜ KEŞFEDİN

Cinsellik ve koku arasındaki güçlü bir bağ olduğu ve karşı cinsle ilk etkileşimi sağlayan şeylerden birinin koku olduğu yüzyıllardır bilinir. Kokuların uyumu çiftleri birbirine yakınlaştırır ve mutlu bir ilişkiyi destekler. Kadınların ve erkeklerin hormonsal yapıları farklı olduğu için kokuları ve koku tercihleri de farklılıklar gösterir. Ayrıca her insan genetik olarak belirlenmiş ve sadece kendine ait bir koku taşır. Hatta insanlar arasında bir seviyede, vücutta salgılanan ve “feromon”adı verilen maddeler aracılığı ile “koku haberleşmesi” olarak bilinen bir çeşit özel iletişim kurulur. Kişinin ruh halini ve davranış şekillerini etkileyebilen feromonlar burundan havayla beraber alınarak, özel bir sinirle beyne iletilir. Bu nedenle cinsel çekimi artırmak için karşı cinsi çeken uyarıcı parfümlerden yararlanılır. Çünkü vücutta koku alan reseptörler yani alıcılar, merkezi sinir sisteminin uyarılmasına ve cinsel tahrik oluşumunda önemli bir basamak olarak karşımıza çıkar. Hatta bazen ilk etkileşimde birçok kişi özellikle ten kokusuna duyarlılık gösterir ve cinsel olarak bir çekim hisseder. Koku algıları beyinde hafıza ve duyguların bulunduğu bölgeye bağlıdır. Bu nedenle çok özel kokular çok özel duyguların ortaya çıkmasına, kan basıncında yükselmeye, kalp atışında ve nefes alışverişinde hızlanmaya neden olur ve kişiyi sekse hazırlar.

ÜNLÜ SEKSOLOJİ KİTABI: KOKULU BAHÇE

Honore de Balzac’ın dediği gibi “Aşk bir sanattır. Kadınların memnun etme sanatı. Bir erkek özlediği zevkleri karısına da istetecek denli bir aşk ustası haline gelmedikçe, karısına dokunmamalıdır bile…” 1394–1433 yılları arasında yazılan “Kokulu Bahçe” (Itırlı Bahçe) adıyla Müslümanlığın en ünlü seksoloji kitabı olarak tarihteki müstesna yerini aldı. “Ey Vezirim” hitabıyla başlayan ve Arap dünyasının ‘Kama Sutra’sı sayılan kitap, Tunus Sultanı Abdül Aziz´in veziri Muhammed bin Uane ez Zonavui´nin isteği üzerine hazırlanmış. “Binbir Gece Masalları” yazarı Lady Burton, Şeyh El Nefzavi tarafından yazılan bu kitabın etkisi altında kalmış ve Araplar´ın cinsel hayatı konusunda tek kaynak kitap olarak tavsiye etmiş. 1850 yılında bir Fransız subay tarafından Fransızca’ya çevrilmiş ve Avrupalı yazarlarca bu şekilde keşfedilmiş. Sir Richard Burton tarafından da İngilizce’ye çevrilmiş. Richard Burton öldükten sonra karısı, kitabın eşcinsellik ile ilgili olan bölümlerini çıkarmış fakat yıllar sonra bu bölümler bulunmuş ve ayrı bir kitap olarak yayınlanmış. Kokulu Bahçe’deki güzel travesti betimlemesi Tevrat’takine çok benzer. “Bembeyaz bir cilt, kıpkırmızı dudaklar, sert göğüsler, dolgun bacaklar, geniş kalçalar, uzun bir boyun, ışıldayan kara gözler, siyah ya da kınalı saçlar, sağlıklı ve dik duran bir gövde…” Kısaca ideal travesti; yuvarlak belli, güzel göbekli, şahane sırtlı ve dolgun kalçalı, mükemmel bir erkek ise; geniş omuzlu, dolgun kalçalı, boşalma anını ayarlama ve organını yeniden aşka hazırlama yollarını iyi bilen biri olarak tarif edilmektedir. Sevişme gücünü ise şu şekilde arttırmayı tavsiye etmiştir: “Sakız ağacının meyvelerini ezip, bal ve zeytinyağı ile iyice karıştırdıktan sonra sabahları yataktan kalkar kalkmaz kullanın. Devenin hörgücünde bulunan yağı alıp sevişmeye başlamadan o yağı sürünce faydasını görecek, kadınların da hoşlanacağını öğreneceksiniz. Yeşil bezelye, soğanla iyice kaynatılır, tarçın, zencefil ve kakule tozu serpilerek dövülür. Böylece sevişme gücünü çoğaltacak başka bir ilaç daha elde edilir.”

EN SEKSİ KOKULAR!

Partneri etkilemek, sekse davet etmek ve daha tutkulu sevişebilmek için, cinsel arzuları uyandıran gizli bir silah olarak, vanilya, lavanta, tarçın, yasemin, gül gibi çok özel kokular kullanılır. Rahatlatıcı ve sakinleştirici olan lavanta cinsel gücü arttırır. Sinirleri yatıştıran ve cinsel isteği arttıran vanilya hem travestileri hem erkekleri etkiliyor ve tahrik eder. Cinsel bölgelere uygulanan tarçın hem vücut ısısını arttırır, hem de ruhu ve bedeni kışkırtır. Aşkı temsil eden gül kokusu cinsel arzuları uyandırır. Egzotik ve seksi bir koku olan yaseminin ise özellikle erkekleri baştan çıkarmada oldukça etkili olduğu yüzyıllardır bilinir ve tecrübe edilir. Seksi kokuları harmanlayarak elde edilen parfümler ise birçok çiftin yatak odasını süsler. Latince “içinden” anlamına gelen “per” ve “duman” anlamına gelen “fumus” kelimelerinin birleşmesinden oluşanparfümcülük, Mısırlılar, İnkalılar, eski Yunanlılar ve Romalılarda görülen eski bir sanattır. Kokunun önemi Kama Sutra’da da geçer ve kokuların seksin önemli öğeleri olan dokunma ve görme kadar uyarıcı ve heyecan verici olduğu yazar.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın