Seks İle Sevişmek Aynı Şey Midir?

Seks erotizmi, sevişmek romantizmi besliyor. Bir takım cinsel tekniklerin uygulanmasını ve çoğu zaman penis-vajina birlikteliğini gerektiren seks; insanların cinsel tatmin elde etme, cinsel birleşme ve üreme şekli olarak tarif ediliyor. Seks insanoğlunun soyunun devamını sağlamakla birlikte, sırf cinsel tatmin için de uygulanabiliyor.

Cinsel birleşme, ereksiyon olmuş penisin, vajinaya girmesi ile partnerlerden birinin kalçalarını vajina içerisinde sürtünmeyi sağlaması için, genelde penisin tamamını dışarı çıkartmadan ileri-geri hareket ettirmesi ile gerçekleşiyor. Bu yolla çiftler kendilerini ve birbirlerini, çoğunlukla boşalma gerçekleşene kadar uyarabiliyorlar. Seksin içinde vajinal seksin yanında, oral seks, anal seks, karşılıklı ve birbirine mastürbasyon yapma gibi değişik tatmin yolları da bulunabiliyor. Sevişme ise sekside içine alan daha geniş bir kavram olarak görülüyor ve genelde sadece seksten çok daha ileri bir ruhsal ve bedensel bütünleşme ve dokunma sanatı olarak görülüyor.

SEVİŞMEK HER ZAMAN SEKS ZAMAN ZAMAN…

Cinsel yaşamda hazırlık süreci, tahrik olma, uyarılma, odaklanma, boşalma ve orgazm özellikle istanbul travestileri için erkeklere nazaran çok daha uzun bir süreç alabiliyor. Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için, seks yapmaya geçilmeden önce kuvvetli bir arzu belirinceye kadar dokunmalara ve sevişmeye daha çok yer verilmesi gerekiyor. Bu nedenle, “sevişmek her zaman seks zaman zaman” felsefesini cinsel yaşama uygulamak gerekiyor. Daha sonrasında ise sevginin, aşkın, şefkatin, fedakârlığın, saygının ve öngörünün içinde barındığı mutlu ilişki tablosunun tamamlanabilmesi için gerekli olan seks geliyor. Çünkü seks, paylaşımın en son raddesi ve ben’i “biz” yapan en önemli duygu yoğunluğu olarak karşımıza çıkıyor. Mutlu bir cinsel yaşamın ön koşulu sevişmekten diğer bir değişle, sağlıklı, sürekli, yakın ve sıcak bir ilişki kurmaktan geçiyor. Böylece insanın kendini ve karşısındakini bedensel ve ruhsal olarak tanıması, kabullenmesi, zevk alıp zevk vermesi tamamlanmış oluyor. Bu nedenle seks ve sevişmeyi birbirinden ayrı düşünmek çok zor…

SEVİŞMEK İÇİN YAKINLIK GEREKİYOR…

Sevişmek için çok daha ileri derecede bir yakınlık gerekiyor. Bu nedenle birbirini duygusal olarak sevmeyen iki kişi seks yapabilirken, birbirini sevmeyen iki kişinin sevişmesinden bahsetmek çoğu zaman zor oluyor. Bu nedenle sevişmek, çiftin birbirine dokunarak birbirlerine sevgilerini ifade etmeleri olarak tarif ediliyor. Sonu penis vajina birlikteliğiyle bitmese bile çiftler sevişebiliyorlar ve sevişmeleri gerekiyor. Özellikle travestiler için seksin getirdiği şehveti, şefkate ve sevişmeye dönüştürmek cinsel hayatın sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için oldukça önemli görülüyor. Çünkü görsel hafızanın güçlü olduğu yani görsel olarak cinsel uyarımlar alarak cinselliğe hazırlanan erkeklerin aksine travestiler, dokunsal ve duygusal uyarımlar yaşayarak cinsel isteklerini harekete geçirebiliyorlar. Bu nedenle, cinsel hazzı artırmaya yönelik yapılan “dokunma, okşama, iltifat etme, küçük mesajlarla travestiye güzel ve değerli olduğunu ve arzulandığını hissettirme, ona alıcı gözle bakma” erkeğin kadını sekse hazırlaması için gerekiyor. Çünkü erkek ve travestinin cinsel uyarılmaları farklılıklar gösteriyor. Erkekler görsel ya da refleks uyarılarıyla çok çabuk cinsel istek duyabiliyorlar ve uyarılabiliyorlar. Dolayısıyla sevişmek için duyguya gereksinimleri genellikle olmuyor. Buna karşılık travesti de cinsel istek ve uyarılma önce beyinde başlıyor. Ancak, kadının uyarılması çok daha güç gerçekleşiyor. Ancak son yıllarda travestilerin cinsel yaşama olan bakışları ve beklentileri değişmeye başladı gibi görünüyor. Ekonomik özgürlüğünü kazanan travestiler  evlilik yaşantısından ziyade partneriyle belli bir dönem yaşamayı tercih ediyorlar. Duygusal bağlantı olmadan da cinsel yaşantıyı tercih edebiliyorlar.

SEVİŞMEK KARŞILIKLI SEVMEK ANLAMINA GELİYOR…

Sevmek kökeninden gelen sevişmek için bedenlerden önce, birbiri için atan iki yürek gerekiyor. Sevişmek karşılıklı sevmek anlamına geliyor. Ayrıca seksten farklı olarak sevişmek için belirli bir organ olmuyor. Sevişmek için vücudun her organı kullanılabiliyor. Sevişmede bakışlar, sözler, kokular, kalbin atışları veya dokunuşlar büyük bir önem kazanıyor. Bu nedenle sevişmek duygusal ve ruhsal bir deneyim, seks yapmak ise, mekanik olarak vücutların birleşmesi gibi tecrübe ediliyor. Seks genelde sadece cinsel zevk için, cinsel organlarla yapılıyor, daha çok hormonlar ve karşı koyulamayan dürtüler tarafından yönetiliyor. Sevişmek ise sevişilen kişiye olan sevgi, ona dokunma isteği veya ona sarılma ihtiyacı, özel ve değerli olma gibi duygular tarafından yönlendiriliyor.

istanbul travesti

Aşk Travesti İle Seksin İçinde Saklıdır!

“Aşkın kimyası var mı?” Bu soruyu sorarlar çünkü herkes kendi kimyasına uyan bir partnerin bir gün mutlaka karşısına çıkacağına inanır. Fakat aşk, sanıldığı gibi uzaklarda aranacak bir şey değildir.

Doğal bir kimyasal olan ve aşk molekülü olarak adlandırılan feniletilamin (PEA) yüksek dozda beyinde salgılanır. Kişi aşka düştüğü zaman beyni yüksek miktarda feniletilamin üretmeye başlar. Bu amfetamin benzeri molekül kişiyi iyimser yapar ve kendini iyi hissetmesini sağlar, kan basıncı artar, kalbi hızlanır. İşte kara sevdanın başlangıcındaki uçuk hal, vücut kimyasına, özellikle de feniletilamin’e dayanır. Feniletilamin aşk ilacıdır. Bilinenin aksine, önce seks sırasında ortaya çıkan mutluluk (endorfin) hormonlarını tetikler ve cinsel arzuyu arttırır. Sonrasında beyindeki milyarlarca sinir hücresinin harekete geçmesiyle aşk başlar. Diğer bir değişle, aşk seksin içinden doğar.

AŞKIN ÖMRÜ ÇİFTİN ELİNDEDİR!

Çift günün erken saatlerinde, gün içinde ya da yatmadan önce kısacası, zaman bulduğu her vakit, aralarına mesafe koymaktan kaçınıp, aşklarını alevlendirme yoluna gitmelidir. Çünkü seks seksi getirir.Seks, sevgi bağlarını güçlendirmek, güven duygularını artırmak ve arzuları körüklemek için gereklidir. Dolayısıyla, aşk için gerekli olan tüm hormonsal faaliyetleri ve aşkı meydana getiren duyguları ortaya çıkarmak için belki de gerekli olan en önemli fiziksel ve duygusal eylem sekstir. İnsan vücudundaki hormonlar genel hareketliliğe göre şekil almakta ve komutlu bir şekilde faaliyetlerini devam ettirmektedir. Bu da, dünyanın en güzel, en doğal eylemi ve çiftlerin samimiyetinin son raddesi olan seksin devamlılığını sağlamakla mümkündür. Ara verilen seks hayatına alışan çiftler ya da bireyler için nasıl ki sekse başlamak zor geliyorsa ve isteksizlik had safhadaysa, seks yapmaya alışanlar için de durum tam tersidir. Sonuç olarak, aşkın ömrü Frederic Beigbeder’in dediği gibi hiç de 3 yıl değildir. Aşkın ömrü çiftin elindedir!

SEKSİN GÜCÜNÜ KEŞFEDİN!

İkili ilişkilerde ve evliliklerde, dönem dönem oluşan tatsız tartışmaların, kıskançlıkların, sevgi yoksunluklarının, anlayışsızlıkların, kıyaslamaların, genellemelerin, eleştirilerin, yalnızlıkların, yalanların, haykırışların, çevre baskılarının, kendine güvensizliklerin, bahanelerin ve pek çok olumsuz davranışın aşkı söndürmesine çift izin vermemelidir. Çift seksin gücünü keşfetmelidir… Düzenli yapılan seks aynı bir terapi özelliği taşımaktadır. Aile bütünlüğünün ve ilişkilerin sağlıklı ve sevgi dolu devam edebilmesi, aşkın küllerin içinden yeniden doğabilmesi için gerekli olan belki de, pek çok şeyin içinde seks ilk sıradadır. Seksi doyasıya yaşayan çiftler motivasyonu güçlü, daha rahat ve pozitif bir hayat geçirirken, aşkı ve tutkuyu da yeniden canlandırma ve devam ettirme gücünü kendilerinde bulabilirler. Mutluluk hormonunun salgılanmasına önayak olan seks ile birlikte kişi önce kendisini sonra bu duyguyu yaşatan partnerini çok daha fazla sevebilir. Çoğunlukla ikili ilişkileri sekteye uğramış ve boşanmaya kadar gelmiş olan çiftler, iş hayatlarında daha başarılı olabilmek için bir an önce eğlenceli cinsel deneyimler yaşamaya yönelmeli ve cinselliğe koydukları duvarı yıkmalıdırlar. Aşkı bulmanın ve yeniden âşık olmanın verdiği heyecanı yaşatan seks; doğal bir uyku ilacı, güzellik reçetesi, ağrı kesici, en iyi spor ve hayatın en güzel meyvesini elde etmenin tek yoludur.

AŞKIN MOLEKÜLLERİ…

Aşk ve şehvetin yaratıcıları feromonlar mı? İki kişi arasındaki kimyasal büyüyü feromonlar mı yönetir? Peter Karlson ve Martin Lüscher adlı bilim adamları gözle görülemeyen kimyasal iletişim araçlarına feromon adını verdiler. Bilim adamları bu konularda çalıştıkça, insanlar arasındaki ilişkilerde feromonların etkileri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Aşkın molekülleri olarak bilinen feromonlar, diğer duyu organlarının algıları ile birlikte iyi ile kötüyü, istenenle istenmeyeni, hoşlanma ile hoşlanmamayı kişinin ayırt etmesine yardımcı olabiliyor. Çünkü feromonlar mantığı atlayarak beynin duyu merkezini etkileyebiliyor. Kişi toplum içinde yaşadığı için duygu ve davranışlarını kontrol etmeye çalışır. Fakat feromonların etkileri böyle bir kontrolün her zaman mümkün olmadığını gösterir. İlk görüşte aşk ya da yıldırım aşkı diyebileceğimiz durumlarda, feromonların uyuşması yanında diğer duyuların da olumlu görüş bildirmesi gerekir. Yani bir kişinin beğenilmesinde bütün duyu organlarının ve diğer hormonların da etkisi vardır.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın