İstanbul Travestileri İle Cinsel Terapiye Ne Dersiniz?

Neden bir insan cinsellikte çok büyük başarılar kaydeder de diğeri baş aşağı yuvarlanır? Neden bir insan cinsellikte dâhiyane işler yaparken diğeri ne denli isterse istesin doğru dürüst bir iş beceremez? Neden bir travesti mutlu bir evlilik yapmışken kız kardeşi mutsuz ve bahtsız bir evlilik yaşar?

Bilinciniz ve bilinçdışınızın bir yerlerinde bu sorulara cevap bulabilir misiniz? Kesinlikle evet! Doyurucu bir cinsel yaşama sahip olmak kişinin elindedir.Bunun için öncelikle cinsellik hakkındaki önyargı ve saplantıları aşmak şart. Cinselliğe bakış açımızı değiştirmeden sağlıklı bir cinsellik yaşamamız mümkün değil. İşte bu gereklilikten yola çıkarak yeni bir kavram: “Cinsel Terapi”

Cinsel terapi; bireylerin cinsellik alanında duygusal ve davranışsal sorunlarının çözümünü, cinsel ve ruh sağlıklarının geliştirilmesi ve korunmasını amaçlayan tekniklerin genel adıdır. Cinsel işlev bozukluklarından dolayı bozulan ruhsal dengeyi sağlamak, yeniden cinsel eğitim vermek, düşünce ve duygu alışverişi kurmak, çiftlerin veya bireylerin kendilerini tanımalarını sağlamak, cinsel çatışmaları çözümlemek, bu çatışmalardan doğan kaygı ve gerginlikleri azaltmak, çiftler arasındaki ilişkileri iyileştirip olgunlaştırmak için kullanılan tüm teknik ve yöntemlere “seks terapisi” yani cinsel terapi diyebiliriz. Bir başka deyişle; cinsel terapi; zihinsel ve duygusal sorunları olan ve bu sorunlarla baş etme gücü yetersiz kalan kişilere belli bir amaç ve plan doğrultusunda belli teknik ve yöntemlerin uzman kişilerce uygulandığı profesyonel bir yardım hizmeti sürecidir. Ya da cinsel terapi zihinsel ve duygusal sorunları olan kişilerle zihinsel ve duygusal bağlantı kurularak yürütülen tedavi etme bilim ve sanatıdır.

Cinsel terapist; cinsel terapi yapan; bireylerle, gruplarla, çiftlerle ya da ailelerle onların cinsel ve ruhsal sıkıntılarına çözüm getirmeleri için işbirliği içinde çalışan kişilerdir. Hekim, psikolojik danışman, psikolog veya sosyal hizmet uzmanı gibi ruh sağlığı profesyonelleri cinsel terapist olabilirler. Cinsel terapist olmak için ilgili lisans eğitimleri alındıktan sonra ek eğitimler ve süpervizyon alınmalıdır. Bunun için klinik psikoloji ya da psikolojik danışmanlık alanlarında lisansüstü eğitimalınmış olması asgari koşuldur. Bu eğitimler meslek hayatı boyunca devam ederler. Çünkü cinsel terapi eğitimi lisans eğitimlerinde standart eğitimin parçası değildir.Bu nedenle bir ruh sağlığı profesyonelinin cinsel terapist olarak hizmet verebilmesi için cinsellik konusuyla özel olarak ilgilenmesi, çalışmalar yapması ve özel eğitimler alması gereklidir. Türkiye’de cinsel terapist eğitimi resmi kurumlar tarafından verilmemektedir, yani “cinsel terapist” unvanı verecek resmi bir kurum maalesef yoktur. Ancak Psikoterapi ve Psikoterapistler Derneği (PSİKODER – www.psikoder.org.tr) ve Cinsel sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED – www.cised.org.tr) gibi sivil toplum kuruluşları tarafından cinsel terapi eğitimleri verilmektedir. En az 240 saat ve üzeri katılım gerektiren bu eğitimler uzun, zor ve masraflıdır. Avrupa ve Amerika’nın bazı eyaletlerinde cinsel terapist olmak için tıp veya psikoloji mezunu olmak gerekmemektedir, yetkili kurumlarınca cinsel terapi eğitimi alarak sınavlarında başarılı olmuş bireyler cinsel terapist olabilmektedirler.

Cinsel terapist hangi kuramla çalışırsa çalışsın amaç hep aynıdır; bireyin kendini mutlu hissetmesini, cinsel yaşamından hoşnut olmasını sağlamak. Çünkücinsellik insanın en önemli parçalarından biridir ve tutumlarını, duygularını, davranışlarını, beden imgesini, fiziksel sağlığını, değerlerini ve de en önemlisi partner ilişkisi hakkındaki hislerini yoğun bir şekilde içerir. Bu nedenle kişinin bireysel psikopatolojileri (kişilik ve kimlik sorunları), partner ve çift ilişkileri, birey olması, bireysel kalma içgüdüsü ile topluma ait olma çizgisinde kendine bir yer ararken karşılaştığı güçlükler, farklı duygu ve düşüncelerin çatışması, kişiler arası ilişkilerde yaşanan güçlükler; cinsel sorunlara yol açabilir veya cinsel sorunların ağırlaşmasına neden olabilir, hatta cinsel sorunlarının çözümünün önünde engeller yaratabilir. Aynı şekilde cinsel sorunlarda bireysel psikopatolojileri ve çift sorunlarını ağırlaştırabilir, çözümünü engelleyebilir. Bu nedenle iyi bir cinsel terapistin, klasik cinsel terapi tekniklerinin yanı sıra davranışçı, bilişsel, dinamik, varoluşsal, geştalt gibi bireysel psikoterapi tekniklerini ve çift terapisi tekniklerini de çok iyi bilmesi gerekir.

istanbul travestileri

 Cinsel İşlev Bozukluklarına Sebep 10 Cinsel Mit

Cinsel mitlerin cinsel sapkınlıklara da yol açabiliyor. Ne yazık ki biz cinsel mitleri duymaktan bıktık ama toplum onlara inanmaktan bir türlü vazgeçmiyor. Mitler, yeni mitleri doğuruyor. Mitleri doğru kabul eden gençlerde cinsel özgürlük adına sapkınlıklar ve cinsel eylemde bulunma zorlantıları ortaya çıkabiliyor. Bu mitler yüzünden cinsellik hem yanlış algılanıyor hem de geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi çarpık bir cinsel hayata yönlendiriyor. Toplumumuzda yaygın olan cinsel mitler şunlardır:

-Erkek cinsel ilişkiye her zaman hazırdır: Cinsellik mekanik şekilde yaşanılacak bir süreç değildir. Stres ve hastalık gibi olumsuzluklar kadının da erkeğin de cinsel yaşantısını olumsuz etkileyebilir.

-Tüm fiziksel yakınlaşmalar sevişme ile sonuçlanmalıdır: Cinsel birleşme, partnerlerin karşılıklı keyif almalarını sağlayan yöntemlerden biridir. Ama keyif almanın tek yolu değildir. Cinsel birleşme dışındaki, karşılıklı keyif alınabilecek diğer yönlerinin ihmal edilmesi, cinsel ilişkide yakınlık, sıcaklık gibi duygusal yönlere daha çok gereksinim duyan istanbul travestileri hayal kırıklığına uğratabilir, kadının cinsel ilişkiye katılımını ve zevk almasını engelleyebilir. Fiziksel yakınlık; dokunmak, sarılmak, öpmek sadece cinsel ilişki isteğinin değil aynı zamanda sevgi, güven, saygı ve şefkatin de ifadesidir.

-İyi bir sevişme orgazm ile sonlanmalıdır: İyi sevişme, karşılıklı haz alabilmeye dayanır. Orgazmın yaşanmaması o ilişkiden haz alınmadığı, tatmin olunmadığı anlamına gelmez. Bu mit, partnerlerin ilişkinin başından itibaren orgazmın yaşanıp yaşanmayacağına odaklanmalarına, bu da yaşanan hazzın sürdürülememesine ve orgazmın ulaşılamaz hale gelmesine neden olabilir.

-Cinsellik hakkında konuşmak ve düşünmek ayıptır: Toplumda cinselliğe yüklenen olumsuz düşüncelerle cinselliği ayıp, yasak ve günah üçgeninde yaşamak cinselliğin konuşulmasına engeldir. Ancak çiftlerin cinsellikten beklentilerini konuşmaları, cinsellik ile ilgili duygu ve düşüncelerini paylaşmaları cinsel sağlığı olumlu yönde etkileyecek bir unsurdur. Ayrıca cinsel kimliğin oluştuğu dönemde önce aileden sonra okullardan alınacak doğru cinsel eğitim, bireylerin kendi bedenlerini, kendi cinselliklerini sağlıklı bir şekilde tanımalarını sağlayacağı için ileride yaşayacakları cinselliğe olumlu katkılar sağlar.

-İlk cinsel ilişki kadına çok ağrı verir ve kanama olur. İlk ilişkide kanama olmazsa kadın bakire değildir: Cinsel ilişki ağrı ve acı yapmaz. Kadın cinsel ilişki sırasında uyarılmışsa, ne ilk ilişkide ne de sonraki ilişkilerinde ağrı ve acı olmaz. Kızlık zarı vajina girişinin hemen yakınında, doğuştan delik olan, esnek bir yapıdır ve ilk ilişki sırasında kızlık zarında hafif bir açılma olur. Aslında kanama olmaması normalde beklenen bir durumdur. Normal şartlar altında, normal bir kızlık zarı ister ilk gece olsun, ister yüzüncü gece olsun, kanamaz, delinmez, patlamaz, yırtılmaz. İlk cinsel ilişki sırasında kızlık zarında hafif bir açılma olur. Ayrıca kızlık zarından gelen kan, parmağın kanaması gibi değil, belli belirsiz bir sıvıdır. Bu da rahat bir cinsel ilişkide hiç fark edilmeyebilir.

-Mastürbasyon ile kızlık zarı bozulabilir: Kişinin kendi kendini cinsel doyuma ulaştırması durumu olan mastürbasyon, aşırıya kaçılmadığı ve normal bir cinsel ilişkiye tercih edilmeği sürece zararlı bir şey değildir. Tamamen kişisel bir seçimdir. Vajinaya parmak veya başka bir cisim sokmadan yapılan mastürbasyon kızlık zarına zarar vermez.

-Mastürbasyon cinsel isteği ve gücü azaltır: Türk toplumunda zararlı ve günah olarak vurgulanır ancak mastürbasyon, kişinin rahatlamasına ve kimseye zarar vermeden cinselliği yaşamasına yardımcı olduğu için doğal bir süreçtir. Mastürbasyonun cinsel gücü azalttığına dair söylenenler ise yanlıştır. Zararlı olan mastürbasyon değil, ona eşlik eden ayıp, günah gibi olumsuz inançlardır. Mastürbasyon kişinin kendisiyle barışık olduğunun temel göstergelerindendir. Doğru yapıldığında kişinin cinselliğine olumlu katkılar sağlayan bir süreç olur. Ancak yakalanma korkusuyla ve günah işliyorum duygusuyla yapıldığında erkeği erken boşalmaya programlayabilir, suçluluk duygusu ileride sertleşme sorunlarına ve cinsel isteksizliğe yol açabilir.

– İki tarafın da aynı anda orgazm olması gerekir: Orgazm, uzun süreli cinsel uyarı sonucunda ulaşılan ve kişiye zevk veren fizyolojik ve psikolojik bir durumdur. Kadının ve erkeğin cinsel yanıtlarının fizyolojik farklılığı nedeniyle çiftler orgazm olacakları anı tam olarak belirleyemezler. Birbirlerinin yanıtlarını tam olarak ve anında bilememeleri gibi birçok nedenle de çiftler aynı anda orgazm olamazlar. Birlikte orgazm olmak, iyi bir cinsel ilişki için zorunlu ya da daha çok zevk almak için gerekli de değildir. Aynı anda orgazm olmanın mutlaka gerekli olduğu düşüncesi, travesti ve erkeğin beklenti düzeyini artırır ve o an yaşayacakları hazzı kaçırmalarına neden olur.

-Erkekte cinsel organın boyu çok önemlidir: Erkek tarafından en çok takıntı yapılan konulardan biri penis boyutudur. Penis boyu ortalama 14 santimetre olmakla beraber 10-18 santimetre arası da normal boyutlarda kabul edilmektedir. Sanıldığının aksine, penis boyuyla cinsel performans arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Ayrıca vajinal uyarı vajinanın 1/3 kısmında yoğunlaşır. Bu da penis boyuna yönelik takıntıları temelden yıkmaktadır. Buradan yola çıkarak söylene bilinir ki, mutlu ve tatmin edici bir cinsel yaşam için penis boyu tek kriter olamaz. Çiftlerin birbiriyle açık ve samimi bir iletişim kurmaları, birbirilerinin arzu, istek ve beklentilerine değer vermeleri, doyurucu ve sağlıklı bir cinsel yaşam için oldukça önemlidir.

 

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın